"Allah Rasûlü cariye'ye: Allah nerede? diye sordu. Cariye: Semâdadır, dedi. Allah Rasûlü: Ben kimim? diye sordu. Cariye: Sen Allah'ın rasûlüsün diye cevap verdi. Allah Rasûlü cariye'nin efendisine: Sen bunu azad et, çünkü bu bir müminedir buyurdu.
Müslim Enes'in rivayet ettiği hadise göre Cahş kızı Zeyneb, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'in diğer hanımlarına karşı övünerek şöyle derdi: Sizi (Peygamber efendimizle) akrabalarınız evlendirdi. Ama beni yedi kat semânın üstünden Allah evlendirdi. Bir lafzında da: Şüphesiz Allah semâda benim nikâhımı kıymıştır, derdi.
Buhârî Bir başka lafızda o Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'e: Rahmân (olan Allah) beni seninle Arş'ının üstünden evlendirdi, demiştir.
Hâkim Ebû Hanîfe'ye: Ben, Rabbim semâda mıdır yahut yerde midir bilmiyorum, diyen kimsenin durumu hakkında soru sordum, o: Bu kişi kâfir olur, çünkü Yüce Allah: Rahmân Arşa istivâ etmiştir buyuruyor. O'nun Arşı ise semâlarının üstündedir dedi. Ben: Böyle bir kimse şöyle der: O'nun Arşa istivâ ettiğini kabul ediyorum, fakat Arş semâda mıdır yoksa yerde midir bilmiyorum diyorsa hükmü ne olur? dedim. Şu cevabı verdi: O'nun semâda olduğunu inkâr edecek olursa kâfir olur. el-Fıkhu'l-Ebsât
Bir adam Mâlik'e gelerek: Ey Abdullah'ın babası, Rahmân Arşa istivâ etti, nasıl istivâ etti ,diye sordu. (Ravi) dedi ki: Ben Mâlik'in bu söze kızdığı kadar bir şeyden kızdığını görmedim. Onu bir ter bastı. Etrafında bulunanlar başlarını öne eğdi. Sonra Mâlik'in kederi, üzüntüsü geçti ve şunları söyledi: Keyfiyet akıl ile kavranılamaz. O'nun istivâsı bilinmeyen bir şey değildir. Ona iman etmek vacibtir, ona dair soru sormak bir bid'attir. Ben senin sapık birisi olduğundan korkuyorum. Sonra verdiği emir üzerine o kişi dışarı atıldı. Dârimî, er-Redd ale'l-Cehmiyye
Biz ismi mukaddes olan Allah'ın benzersiz olduğuna inanıyoruz. Bizim O'nun sıfatları ile ilgili olarak sabit olanlara imanımız O'nun mukaddes zatına imanımız gibidir. [Yahut sıfatlar mevsufa (nitelenene) tabidir. Böylece yüce yaratıcının varlığını akleder, O'nun mukaddes zatının] başka benzeri olmadığını; O'nun zatının ayrı ve başka olduğunu anlarız. Zatının mahiyetini akletmemiz söz konusu değildir. İşte sıfatları hakkında söylenecekler de böyledir. İman ettiğimiz, var olduklarını aklımızla kavradığımız tüm bu sıfatların, mahiyetini aklımızla kavramamız yahut onları (yaratılmışların sıfatlarına) benzetmemiz, yahut onlara bir keyfiyet nispet etmemiz, ya da yarattıklarının sıfatları gibi olduğunu kabul etmemiz söz konusu değildir. O, bundan pek ulu ve pek büyüktür. Hâfız Zehebî
(Arka KapaK Yazısı)
Kitap Bilgisi
Tercüme: Beşir Eryarsoy
Orjinal Adı: El Uluvv Lil Aliyyil Azim
Yayın Tarihi: Aralık 2009
ISBN : 9756415238
Baskı Sayısı : 1. Baskı
Dil : TÜRKÇE
Sayfa Sayısı : 318
Cilt Tipi : Karton Kapak
Kağıt Cinsi : Kitap Kağıdı
Boyut : 16,5 x 24,5 cm